https://playdotjs.com/

İmamoğlu girişimcilik etkinliğine katıldı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘10x10=100 Büyük Proje’ toplantılarının 7. ve 8.’sini, ‘Girişimci ve sürdürülebilir İstanbul için tam yol ileri’ başlığıyla gerçekleştirdi.

Siyaset Yayın: 21 Mart 2024 - Perşembe - Güncelleme: 21.03.2024 23:19:00
Editör - İsmet Akkoç
Okuma Süresi: 8 dk.
94 okunma
Google News

 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘10x10=100 Büyük Proje’ toplantılarının 7. ve 8.’sini, ‘Girişimci ve sürdürülebilir İstanbul için tam yol ileri’ başlığıyla gerçekleştirdi. “Bugün size, beton kanalla rant projeleriyle değil; girişimcisiyle, teknolojisiyle, yatırımcısıyla ekonomisini güçlendiren, ekonomik olarak güçlenirken doğal alanlarını, içme suyu havzalarını tarım alanlarını tahrip etmeyen İstanbul’u, güvenli gıdaya ve suya erişimiyle kısacası sürdürülebilirliğiyle geleceğe taşıyacak yol haritamızı paylaştım” diyen İmamoğlu, “Bu, bilimin ve ortak aklın çizdiği haritadır. Daha önce de söylediğim gibi; biz bu yol haritasını hayata geçirebilecek yegane siyasi kadroyuz. Yönetim anlayış ve ahlakımız, yönetim bilgi ve becerimiz, 5 yıllık performansımız ortadadır. Kendimizi, ‘İstanbul’un muhafızı’ olarak tanımladık ve hep bu özenle hareket ettik. Bizim geçmişimizde, ihmal ya da ihanetle tanımlanabilecek hiçbir şey yok. İstanbul’un kaynaklarını asla israf etmedik. Her zaman İstanbul’un üretici, yenilikçi, yaratıcı potansiyellerini korumak ve geliştirmek için çalıştık. Bundan sonra da İstanbul’un hızının kesilmesine, rotasının geri çevrilmesine asla izin vermeyeceğiz. İstanbul’un rotasını geri çevirmeye niyet edenlerin değil, ‘tam yol ileri’ diyenlerin kazandığı bir seçimi hep birlikte yaşamak zorundayız” ifadelerini kullandı.

 

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “10x10=100 Büyük Proje” toplantılarının 7. ve 8.’sini, “Girişimci ve sürdürülebilir İstanbul için tam yol ileri” başlığıyla gerçekleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP İstanbul İla Başkanı Özgür Çelik, CHP’nin Bursa Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, Beyoğlu Belediye Başkan adayı İnan Güney ve Fatih Belediye Başkan adayı Mahir Polat da sunumda İmamoğlu’na eşlik etti.

 

“GENÇLERE HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLAMASI GEREKENLER, CEPLERİNDEKİ TELEFONLA UĞRAŞTI”

 

Gelişmiş ve büyüyen bir ekonomi için, İstanbul’un sahip olduğu iki büyük potansiyel olduğunu belirten İmamoğlu, “Birincisi; Avrupa’nın en genç nüfusuna sahibiz. İstanbul, yüzde 70’lere varan çalışma çağında olan nüfus oranıyla, Avrupa Birliği ortalamasının çok üzerinde ve önemli bir avantaja sahip. Maalesef gençlerimiz, kayıp bir dönem yaşadı. Baskıya, yasağa, işsizliğe, düşük ücretli işlere maruz bırakıldılar, özgürlükleri kısıtlandı. Gençlere her türlü imkanı sağlaması gerekenler, ceplerindeki telefonla uğraştı. ‘Telefonun kaç para’ vesaire gibi bu çağa asla uygun olmayan, yani biraz da siyasilerin kışkırtmasıyla, biraz da hafife alan bir tavırla gençlerimize ulaştı. Emek verdiğimiz, gözümüz gibi büyüttüğümüz gençler arasında umutsuzluğa kapılanlar, umudu başka ülkelerde aramak zorunda kalanlar oldu. Anne-babalarımızın ve gençlerimizin en fazla muzdarip olduğu konu gelecek kaygısı. Bu gidişe, ‘dur’ diyeceğiz. Bizler, bu potansiyeli görüyor ve özellikle yeni ekonominin ihtiyaçları olan eğitim, bilgi ve teknolojiyle başta gençlerimiz, tüm İstanbulluları buluşturacak araçları üretiyoruz ve üretmeye devam edeceğiz” dedi.

 

“‘İSTANBUL'A İHANET ETTİK’ İTİRAFININ SAHİBİ DE KENDİLERİ”

 

İkinci önemli potansiyelin ise, İstanbul’un stratejik ve jeopolitik konumu olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul, Türkiye ekonomisinin kalbinin attığı yer, bir Dünya kenti, küresel bir güç. Maalesef gençlerimize olduğu gibi, İstanbul’a da özensiz davrandılar, ihanet ettiler. Maalesef gençlerimize olduğu gibi, İstanbul'a da özensiz davrandılar. Açıkçası bu özensizlik sonucunda bir ihanet kavramını ürettiler ve ‘İstanbul'a ihanet ettik’ itirafının sahibi de kendileri. İstanbul’u sadece bir rant alanı olarak gören anlayış, dünya bambaşka bir yere giderken, İstanbul’u sadece inşaat ekonomisine mahkum etti. Tek anladıkları beton ve imar rantı. Bu kafayla geldiğimiz yer ortada. Şu soruyu kendinize sormanızı isterim; büyümesini büyük oranda İstanbul’a borçlu olan o çok övündüğümüz inşaat ekonomisi, İstanbul’u veya risk altındaki diğer kentlerimizi depreme karşı daha dirençli bir hale neden getiremedi? Ben size söyleyeyim; bize kentsel dönüşüm konusunda söz söylemeye kalkanlar, özellikle 99 sonrası ve özellikle 2022, yani merkezi iktidar olduklarından sonra, çok net ifade edeyim, büyük bir hesap mizanı orada duruyor ve bunun hesabını vermek zorundalar” diye konuştu.

 

“İBB’NİN BİZDEN ÖNCE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜ 1 TANE BİNA YOK; SIFIR”

 

“İBB’nin bizden önce dönüştürdüğü 1 tane bina yok; sıfır” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

 

“Diğer taraftan, imar değişiklikleriyle adama, kişiye, bir takım imtiyazlı kişilere, milyarlarca dolarlık rant sağladılar. Bakın; dönüşümden bahsediyoruz. İBB’nin böyle bir adımı yok, böyle bir hassasiyeti yok. Diğer taraftan neler yapılmış? İmar değişiklikleriyle adama, kişiye, bir takım imtiyazlı kişilere, milyarlarca dolarlık rantlar… Bunların belgesi var, bunların dosyası var. Bunların, özellikle 2002’den bu yana atılan, 2004’ten bu tarafa atılan bütün adımları bu yönde. Ve soruyorlar rakibimize, İstanbul'da hiç dersine çalışmamış adaya, ‘İstanbul, depreme hazır mı’ diye; ‘Kesinlikle hayır’ diyor. Sonra soruyu soran bir soru daha soruyor: Siz, 1999’dan beri İstanbul'da belediyesiniz, 2002’den beri iktidarsınız. Yani sorumlusu kim’ deyince nutuku tutuluyor. Yani o da biliyor ki, 5 yılda depremle ilgili sorunun çözülmesi mümkün değil. Ama esas sorumluluk, o geçirilen, boşa nafile geçirilen ve bunu bir rant fırsatına dönüştüren o 2002-2004 sonrası İstanbul'un sürecini her yerde hatırlatacağız. İnsanlarımız bundan ürktüler, korktular ve tedbirli hale geldiler ve asla istemiyorlar, şiddetle reddediyorlar.”

 

“KANAL İSTANBUL ÖYLE BİR İHANET Kİ, BUNUN ALTINDAN İSTANBUL DA TÜRKİYE DE KALKAMAZ”

 

“Bir de unutturmaya çalıştıkları yeni bir ihanet var. Kanal İstanbul, başka büyük bir ihanettir. Öyle bir ihanet ki, bunun altından İstanbul da kalkamaz, Türkiye de kalkamaz. İstanbul'un doğal kaynaklar bakımından en zengin bölgesini imara açarak, akılları sıran yine bir peşkeş çekecekler. Daha önce de söyledim. Kanal İstanbul ya da nam-ı diğer ‘Beton İstanbul’ bir beton kanaldır, bir gayrimenkul geliştirme projesidir. Bu işi isteyen kişinin en büyük emlak projesidir. Arsa satmak, üstüne bina yapıp bina satmak… En iyi anladıkları iş bu. Beton Kanal bahane. Bunlar, ihanete doymamıştır; doymayacak. Bir de çıkmışlar, ‘Beton Kanal gündemimizde değil, İstanbul'un gündeminde olmayan, bizim de gündemimizde yok’ diyor. İl Başkanı onu yalanlıyor, bakanı yalanlıyor, kurumların müdürleri, genel müdürleri yalanlıyor. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı umursamıyor bile. Kendisini iki tane metro durağına herhalde güvenlik şefi yapacak, ‘Orayı koruyun’ diye mesaj veriyor. Dolayısıyla o kadar büyük bir ihanet ki; inanın oradaki parsellere baktığınızda, artık kimlere söz verdilerse, ‘İsteyen binasını yapar’ diyor dersine çalışmamış acemi aday. Aklı sıra, beton kanalla etrafında imara açtığı alanları ayırmaya çalışıyor.”

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.