https://playdotjs.com/

Kibele’nin Ayak İzlerinden Bir Dergicilik Hikâyesi

Kibele Kültür Sanat Dergisi Yazı İşleri Müdürü Hatice Dökmen; “Tanrıça Kibele için pek çok efsane var ama ben en çok sevdiğim ve dergimize oldukça yakıştığını düşündüğüm efsaneyi kısaca anlatacağım”

Sanat Yayın: 29 Kasım 2023 - Çarşamba - Güncelleme: 29.11.2023 18:14:00
Editör - İsmet Akkoç
Okuma Süresi: 3 dk.
111 okunma
Google News

Kibele Kültür Sanat Dergisi Yazı İşleri Müdürü Hatice Dökmen; derginin serüvenini şöyle anlattı;

 

Kibele Kültür Sanat Dergisinin doğuş nedeni edebiyat aşkına dayalı bir nedendir. Tıpkı yazma yolculuğunda yolları bir şekilde edebiyat dergilerinde keşişmiş geçmiş yazarlarımızda da olduğu gibi.  Özellikle ülkemizin edebiyat dünyasına geri dönüp baktığımızda pek çok yazar ve şairimizin dergiciliğin mutfağından gelecek kuşaklara önemli katkılar sağladıkları görülmektedir. Kibele de gelecek kuşaklara edebiyat sevgisini taşıyabilmek için bir tutam tuzuyla katkıda bulunmaktadır. 

Dergimizin ismi de özellikle üzerine düşünülmüş bir isim elbette. Uygarlıklarının kült figürlerinden birisi olan “Ana Tanrıça Kibele” toprağı, doğurganlığı, çoğalmayı ve bereketi simgeleyen önemli bir figürdür.  Kibele yaşamın içine dişil enerjisini yayan, güçlü ve dirayetli kadın formudur. Doğayla bütünleşmiş olan Kibele, Pagan inanışında tüm tanrı ve tanrıçalara sözü geçen ana tanrıça bir güç modeli olma sebebiyle pek çok alanda model alınmaktadır. Kibele’nin her daim yanında olan iki leopar figürü de sonsuz hürriyeti simgeler.

Tanrıça Kibele için pek çok efsane var ama ben en çok sevdiğim ve dergimize oldukça yakıştığını düşündüğüm efsaneyi kısaca anlatacağım.

Ana Tanrıça Kibele, bir ölümlü olan hizmetkârı Attis’e âşık olur. Attis de Kibele’ye karşı derin hisler beslemektedir. Kibele, Attis’e o denli vurgundur ki ondan bekâret ve sadakat yemini etmesini ister. Attis bu isteği kabul eder ancak sözünde duramaz ve kendisi gibi bir ölümlüye âşık olur.

Attis’le âşık olduğu kızın düğününe Tanrıça Kibele de gelir. Attis, tanrıçayı görünce ettiği yemini hatırlar ve kedere boğulur. Bu keder o denli güçlü ve yakıcıdır ki Attis kendine zarar verir. Kanlar içinde acıyla kıvranan Attis bu haline dayanamayan Kibele, aşığını oracıkta bir çam ağacına dönüştürür. O gün bugündür çam ağaçları hep yeşil kalır. Çam kozalağı ise Attis’in simgesi haline gelir.

Evet. Bu efsaneden yola çıkarak biz de diyoruz ki Kibele Dergisinin edebiyat aşkı çok büyük. Bu aşkla yazma yolculuğuna gönül vermiş tüm edebiyat âşıklarını da Kibele’nin şemsiyesinin altında toplayıp her daim yeşil çam ağaçlarından oluşan devasa bir orman yaratmak istiyoruz.

Edebiyat yolcuğunda olan ya da henüz yola düşecek olanlara yolculuklarının daim olması dileğiyle sevgilerimi gönderiyorum.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.