Hayvanseverler Maltepe Belediyesi’ni protesto etti

Maltepeli hayvanseverler Maltepe Belediyesinden İdealtepe 50. Yıl Parkında bulunan 4 sokak  hayvanının akıbetini sordu.

Maltepe Belediyesi önünde toplanan hayvan dostları; toplamalara, hayvana şiddete ve çıkarılan yasaya karşı basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, “Maltepe İdealtepe 50. Yıl Korusu'ndan 2 Ocak tarihinde hakkında şikayet olup olmadığına bile bakılmadan, hasta, yaşlı ayrımı yapmadan, iğneler ile uyutularak toplanan dostlarımız Kocakafa, Karamel, Kangalsu ve Tommy için toplama yapmayacağını söyleyerek sözünden dönen Maltepe Belediyesi’nden düzgün bir  açıklama bekliyoruz!” ifadeleri kullanıldı.

EVLERİNDEN KOPARILDILAR

“Bunca yapı, bunca insan, bunca trafik ve bunca istismar içinde kendilerini güvende hissedebilecekleri 50. Yıl Korusu'nu yuva bilmiş dört köpeğimiz sevildikleri, bakıldıkları son yerden, evlerinden koparıldı. Saldırı şikayetlerinin gerçekliği araştırılmadığı gibi sürekli olarak maruz kaldıkları şiddetten de kimse bahsetme gereği duymadı. Gün ışığında saldırganlıkla suçlanan bu çocukların geceleri herkes evine çekildikten sonra parkta alkol ve yasaklı madde kullanan kimliği belirsiz kişilerce ne tür şiddet ve saldırılara maruz kaldığını sorgulamadı kimse. Sandalyeyle hangisi dövüldü bilmiyorsunuz! Kırık şişeyle hangisi bir gece vakti kovalandı merak etmediniz hiç!” ifadeleri de yer aldı.

Maltepe Belediyesi’nin daha önceki açıklamalarında yaşam hakkının savunulduğunun ve yereldeki dinamiklerle işbirliği içinde çalışmalarını yapacaklarının dile getirildiği belirtilen açıklamada;

“Yaşadığımız bu süreçte inandırıcılığını kaybetmektedirler. Bizlere dayatılan “Tek çare toplayıp barınağa göndermek” cevabını kabul etmiyoruz. Yasaya mecliste red oyu veren tüm muhalefet partili Belediyeleri artık gerçek bir sorumluluk almaya, Yerinde yaşat ilkesini uygulamaya çağırıyoruz. Biz gerçek, cesur ve samimi “yerinde yaşat politikası” istiyoruz. " Tüm CHP'li belediyelere çağrımızdır: Ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun!” denildi.

Açıklamanın tam metni şöyle;

Maltepe İdealtepe 50. Yıl Korusu'ndan 2 Ocak tarihinde hakkında şikayet olup olmadığına bile bakılmadan, hasta, yaşlı ayrımı yapmadan, iğneler ile uyutularak toplanan dostlarımız Kocakafa, Karamel, Kangalsu ve Tommy için toplama yapmayacağını söyleyerek sözünden dönen Maltepe Belediyesi’nden düzgün bir  açıklama bekliyoruz!

Her ağacı kesip yerine apartmanlar diktik. Tüm toprağı zift ve betonla kapladık. Bu dünyanın sahibi değil misafiri olduğumuzu unutup her şeyi insanın hakkı ilan ettik. Doğa ne zaman kendi olanı korumak için baş kaldırsa, diş gösterse en iyi bildiğimiz şeyi yaptık, ıslah ettik, hapsettik, öldürdük. Ona karşı kazandığımız her savaşın asıl kaybedeninin biz olduğumuzu unuttuk.

Bugün onlarca katlar çıkıp milyonlarca insanı sığdırdığımız bu şehirde gölgesine sığınabileceği ağacı, üstüne basabileceği toprağı ev bilen canlarımızı sığdıracak bir yer bile bulamadık.

Bunca yapı, bunca insan, bunca trafik ve bunca istismar içinde kendilerini güvende hissedebilecekleri 50. Yıl Korusu'nu yuva bilmiş dört köpeğimiz sevildikleri, bakıldıkları son yerden, evlerinden koparıldı. Saldırı şikayetlerinin gerçekliği araştırılmadığı gibi sürekli olarak maruz kaldıkları şiddetten de kimse bahsetme gereği duymadı. Gün ışığında saldırganlıkla suçlanan bu çocukların geceleri herkes evine çekildikten sonra parkta alkol ve yasaklı madde kullanan kimliği belirsiz kişilerce ne tür şiddet ve saldırılara maruz kaldığını sorgulamadı kimse. Sandalyeyle hangisi dövüldü bilmiyorsunuz! Kırık şişeyle hangisi bir gece vakti kovalandı merak etmediniz hiç!

Birkaç yıl önce bu parkta yaşayan köpeklerden saldırganlık şikayeti gelmiyorken son yıllarda bu canlar, eğer hakikaten saldırganlaştıysa niye saldırganlaştı diye kaç kişi sordu kendine?

Şiddetin kaynağını bitirmeye yönelik atmadığımız her adımda o şiddetin öznesi haline gelmeye daha çok yaklaşıyoruz!

Şiddeti insandan gördüler, şiddeti insana gösterdiler!

Kangalsu geçmişte bir kez daha belediye tarafından zorla yuvasından koparılmış, veterinerlikte bekletilirken kaptığı mikrop yüzünden bakıma muhtaç hale düşürülmüş bir can. Bakımını sağlayan insanlar tarafından sevgi gördüğü için çok insancıldı ve insanlara güvendiği için ilk o yakalandı. Uyuşturucu iğne ile vurulup, korku içindeyken toplama aracına sokuldu. Koruya bebekken, güneş görmeden büyüdüğü için raşitik hastası olarak gelen Kocakafa'nın, yavaş hareket etmesini fırsat bilen insanlarca atılan taşlar yüzünden defalarca kafası ve yüzü şişler içinde kalmıştı. Ve yine bir insan tarafından bahçıvan tırmığı ile maruz bırakıldığı işkenceden zar zor kurtarılmıştı. Ancak Aralık ayında belediye tarafından kaçamaması fırsat bilinip yakalanan ve Sarıyer’de bir barınağın karanlık hücresine atılan ilk can oldu.

Kısa yaşamlarında açlığı tattılar. Soğuğu hissettiler. Hastalandılar. Terk edildiler. Dövüldüler. Yaralandılar…

Canları yandı bazen, acıyı insandan öğrendiler. Şimdi hapis ve ölümü öğretecekler onlara. Kapatıldıkları barınaklarda sahip oldukları tek şey olan özgürlüklerinden olacaklar. Eğer soğuktan ya da bulaşıcı hastalıklardan ölmezlerse, açlıktan ölecekler. Belki de ölmelerine karar veren bir veteriner hekimin yaptığı iğne ile uyuşturulup, bir çöp torbasına tıkılıp, son nefeslerini o torbanın içinde verecekler. Hayatta hiçbir canlının bilmemesi gereken ne varsa onlar hepsini yaşadılar.

Tüm dostlarımıza, bir parça olsun adalet duygusuna sahip insanlara sesleniyoruz: Özgürlükleri ellerinden alınmasın diye, yaşamları sonlandırılmasın diye, hikayeleri yarım ve acı içinde bitmesin diye sen de onların sesi ol! Kısırlaştır, Aşılat, Rehabilite Et, Yerinde Yaşat!  Dört ayaklı komşularımız ve parkın asıl ev sahipleri olan dört dostumuzun sesi olmak için...

Sokağımızı, parkımızı paylaştığımız hayvan dostumuzun bir gün aniden toplanıp bir ölüm kampına gönderilmemesi için...

Sonlarının Küçükyalı’da belediye ekiplerince uyuşturularak alınıp ertesi gün kafeste ölü bulunan Zeytin köpeğimiz gibi olmaması için...

Gülsuyu’nda bir sarhoş tarafından katledilen ve isimleri bile anılmayan dostlarımızın başına gelenlerin tekrarlanmaması için...

Yalı Mahallesi’nde madde kullanıcıları tarafından bıçaklanıp yaralı olarak kurtulan iki köpeğimizin yaşadıklarını yaşamamaları için

ŞİMDİ YASAYA HAYIR DE!

HAYVANA ŞİDDETE ARTIK DUR DE!

KÜFREDİP, LANET OKUYUP GEÇME! BU KATLİAMI SEN, BİZ HEP BİRLİKTE DURDURABİLİRİZ!

 "Yaşam İçin Yasa Maltepeliler olarak TALEBİMİZİ TEKRAR VE TEKRAR dile getiriyoruz  “KISIRLAŞTIR, AŞILA VE YERİNDE YAŞAT” temel ilkesinin benimsenmesi için mücadelemiz tüm canlıların ve doğanın hiç kimsenin boyunduruğunda olmadığına inancımızla sürdürüyoruz. Daha önce defalarca dile getirdiğimiz dünyada örnekleri olan “Kısırlaştır, aşıla ve yerinde yaşat” ilkesinin doğruluğunu gösteren esas deneyimler ve bilimsel yöntemler mevcuttur. Sokakta yaşayan hayvanların refahına, güvenliğine ilişkin yereldeki gönüllülerle katılımcı bir şekilde planlama yapmak ve buna ilişkin etkin ve aktif çalışmalar yürütmek halkçı belediyecilik gereğidir. Bu nedenle de sokakta yaşan  canlılara dair herhangi bir müdahalede oradaki canlılarla ilgilenen, emek veren, bakımını üstlenen gönüllülerle birlikte süreci yürütmek; bu alanda çalışma yürüten zeminlerle iletişime geçmek, işbirliği ile çözümler bulmak yerel yönetimlerin aslî yöntemi ve çözümü olabilir.

Ve "arada kalmış"lara sesleniyoruz:

Maltepe Belediyesi daha önceki açıklamalarında yaşam hakkını savunduklarını söylerken ve yereldeki dinamiklerle işbirliği içinde çalışmalarını yapacaklarını dile getirirken yaşadığımız bu süreçte inandırıcılığını kaybetmektedirler. bütün itirazlara ve toplumsal muhalefete rağmen, AK Parti - MHP oylarıyla meclisten geçen yasanın CHP’li belediyeler tarafından meşrulaştırılmasını ve bizlere dayattığı “Tek çare toplayıp barınağa göndermek” cevabını kabul etmiyoruz. Yasaya mecliste red oyu veren tüm muhalefet partili Belediyeleri artık gerçek bir sorumluluk almaya, Yerinde yaşat ilkesini uygulamaya çağırıyoruz. Biz gerçek, cesur ve samimi “yerinde yaşat politikası” istiyoruz. Tüm CHP'li belediyelere çağrımızdır: Ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun!

Ve karşımızdakilere, bu katliam yasasını sunanlara sesleniyoruz: BAŞARAMAYACAKSINIZ! Sokakları, mahalleleri, meydanları ne hayvan dostlarımızdan ne de bizden ayıramayacaksınız! Dostlarımıza ellerinizi her uzattığınızda karşınızda bizi ve bizim gibileri bulacaksınız! Bu yasa sokaktan geçmeyecek!