Müsavat Dervişoğlu, “Doğru konuştuğum için sevin”

Antalya’daki iftar programında yaptığı konuşmasında ülke gündemine değinen Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, süreç buraya gelmeden önce her türlü uyarıyı yaptıklarının altını çizerek; ‘’Recep Tayyip Erdoğan’ın ömrünün sonuna kadar Cumhurbaşkanı kalabilmek adına yapmayacak bir şeyi olmayacağını söyledik. Anayasa değişikliğine zorlayacağını, Meclis’i erken seçime götürerek adaylığını yeniden gündeme getirmesi yolunda çalışmalar yapacağını, siyasi rakiplerini tasfiye etmek üzere birtakım tuzaklar kuracağını, birtakım engellemelerde bulunacağını hep ifade ettik. Ama kamuoyu, ‘Müsavat Dervişoğlu hep doğru ve haklı konuşuyor.’ demesine rağmen, bir türlü onu engelleyebilmeye muvaffak olamadık.’’ dedi.

‘’BENİ SEVECEKSENİZ; HER ŞEYİN DOĞRUSUNU SÖYLEDİĞİM İÇİN SEVİN’’

Bugüne kadar yaptıkları uyarıların teker teker gerçekleştiğini vurgulayan Dervişoğlu; ‘’Beni sevecekseniz; her şeyin doğrusunu söylediğim için sevin. Çünkü bana düşman olanlar, benden nefret edenler, her şeyin doğrusunu söylediğim için bana düşman oluyorlar ve benden nefret ediyorlar. Ben büyük Türk milleti için konuşuyorum ve büyük Türkiye Cumhuriyeti için konuşuyorum. Büyük milleti var eden millî ve manevi kıymet hükümlerini temsilen konuşuyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir evladı olduğum için konuşuyorum.’’ dedi.

“YARGI KILICINI SİYASETİN ÜZERİNDE SALLAYAMAZSIN’’

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in dosyadan haberi olmadığı için değerlendirme yapmadığını ifade eden Genel Başkan Dervişoğlu; ‘’Ömer Çelik’in dosyadan haberi yok ama akşam televizyonlarınızı açtığınızda, sabah da gazete sayfalarını çevirdiğinizde, gizlilikle sürdürülen soruşturmalarla ilgili yandaş gazetecilerin deliller paylaştığını görüyorsunuz. Suçlamalar hep geçmişe dayanıyor. Şu tarihte bu oldu, bu tarihte bu oldu. Yahu sen devletsin. Suç ne zaman işlenirse, suçlunun yakasına yapışmak mecburiyetindesin. Delilleri biriktirmek, muhalefete tuzak kurmak, karşına çıkması muhtemel adayları tasfiye etmek için Türkiye’de yargı kılıcını siyasetin üzerinde sallayamazsın.’’ diye konuştu.

‘’BİR DE İTİBARSIZLAŞTIRMA BAŞLAYACAK’’

Bugün yaşanan soruşturmaların üzerine itibarsızlaşma da başlayacağını ifade eden Müsavat Dervişoğlu; ‘’Tayyip Erdoğan'ın bugünkü açıklamasından gördüğüm ve anladığım da odur. Size bu kürsüden en samimi duygularımla ifade ediyorum. Biz her zaman doğruların yanında olmak mecburiyetindeyiz. Biz her zaman adaletsizliğin karşısında olmak mecburiyetindeyiz. Hukuksuzluğa gerektiğinde isyan etmek mecburiyetindeyiz. Bu milletin bize verdiği görev ve omuzlarımıza yüklediği sorumluluk budur. Nerede hukuksuzluk var ise, nerede adaletsizlik var ise önüne arkasına bakmaksızın bu evladınızın, bu kardeşinizin adalet peşinde koştuğuna şahit olacaksınız.’’ dedi.

“BİR SİYASİ ÇILGINLIK OLARAK TARİF EDİLEBİLİR’’

Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik kayyum atama iddialarına ilişkin Müsavat Dervişoğlu; ‘’Cumhuriyet Halk Partisi'ne, 100 yılı aşmış bir siyasi partiye, Atatürk'ün kurduğu bir siyasi partiye, Cumhuriyet’in kurulmasında en önemli görevleri deruhte etmiş olan bir siyasi partiye kayyum atamaya kalkışmak, bir yılı aşkın bir süreden sonra onun kongresini iptale yeltenmek ancak bir siyasi çılgınlık olarak tarif edilebilir.’’ değerlendirmesini yaptı.

‘’HİÇBİR SİYASİ İTTİFAKIN ASLA TARAFI OLMAYACAĞIZ”

Bu sistemin siyasi partileri birbiriyle özdeşleştirmek istediğini ve ittifak yapmaya mecbur bıraktığını ifade eden Dervişoğlu; ‘’İYİ Parti olarak hiçbir siyasi ittifakın asla tarafı olmayacağız. Ama haksızlıklara karşı, hukuksuzluklara karşı bu büyük millete yapılan yanlışlıklara karşı da bütünleşik bir muhalefet anlayışının temsilcisi olmaya devam edeceğiz. Onun için, başka muhalefet partileriyle eylemde bir olmayacağız, söylemde bir olmayacağız ama haksızlığa ve hukuksuzluğa kim uğruyorsa, Allah’ın izniyle onun yanında olacağız.’’ dedi.

“BEBEK KATİLİNDEN HESAP SORMAK FARZ OLDU”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan sürece değinen Müsavat Dervişoğlu, “Yeni bir açılım sürecinden bahsediyorlardı. Netice alınamayacağını en başından itibaren söyledim. Çünkü terörden, teröristten ve terörist başından medet bekleyen herkes büyük Türk Milleti’ne ihanet içindedir dedim. Şimdi görüyorsunuz öcalan’a af konuşuluyor. Kandil’deki eşkıyalar, ‘öcalan serbest bırakılmadan silah bırakmayız’ diye büyük Türk milletine kafa tutuyorlar. TBMM’de ifade ettikleri melûn projelerini millete dayatıyorlar. Millî birliğimizi ortadan kaldırabilmek için üniter devlet yapımızı, mübarek dinimizi, tek dilliliğimizi tartışmaya açıyorlar. Türkiye’de bazıları canibaşı bir çağrıda bulunsun da terörden vazgeçsin diyorlar. Bu Türkiye’nin gerçeklerini okuyamama halidir. Bu, bu zamana kadar terörden beslenenlere yeni fırsatların tanınması anlamına gelir. Nitekim adamın biri Kandil’den havkırıyor, diyor ki: Biz ne elde ettiysek, bugün eğer abdullah öcalan’a ‘sayın’ diyorlarsa; bunu silahlı mücadeleyle sağladık diyorlar. abdullah öcalan’a ‘sayın’ demek, ‘beyefendi’ demek artık adetten oldu. Bebek katili o canibaşından hesap sormak da bizlere farz oldu!” şeklinde konuştu.