“Hayvancılığı zaten bitirdiler!”
Zafer Partisi Kalkınma Politikaların Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Mehmet Alagöz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “25 bin Afgan giderse hayvancılık biter” sözlerine yanıt verdi.
Prof. Dr. Mehmet Alagöz: Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "25 bin Afgan giderse hayvancılık biter" demiş.
Sayın Bakan; Afganların sınırdan kaçak bir şekilde, kanunsuz bir şekilde ülkeye geldiklerinden bahsetmiyor, yem fiyatlarının ne kadar yüksek olduğunu görmek istemiyor, canlı hayvan ve karkas et ithalinin hayvancılığın önündeki en önemli tehdit olduğunu düşünmüyor. Herhalde hayvancılığı bitirme noktasına getirdiklerinden haberi yok.
Zafer Partisi süt hayvancılığını destekleyecek, 1 kilo çiğ süt fiyatını 1,5 kilo yem fiyatının üzerinde belirleyecek, çobanların SGK sistemine dahil edecek ve canlı hayvan ve karkas et ithalini zorlaştıracaktır. Tabii ki ülkemizdeki kaçak yabancıların tamamını öncelikle gönderecektir.
Mehmet Alagöz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in "...kredi kartına taksit meselesini bilmiyorum. Böyle bir şey yok. Yaşadığım hiçbir yerde görmedim." sözlerine de yanıt verdi.
Prof. Dr. Mehmet Alagöz: Bakan Şimşek; "...kredi kartına taksit meselesini bilmiyorum. Böyle bir şey yok. Yaşadığım hiçbir yerde görmedim" diyor.
Türk Milletinin sorunlarını bilmediğiniz buradan anlaşılıyor. Hükümetiniz sayesinde Türk insanı açlık sınırının altında bir gelirle yaşam mücadelesi veriyor. Dolayısıyla Türk insanı hayatta kalabilmek ve en temel ihtiyaçlarına sahip olabilmek için kredi kartına mahkum bırakıldı. Örneğin; çorabı dahi taksitle almak zorunda bırakıldı. Bundan dolayı Türk insanının kredi kartı borcu yaklaşık 84 milyar dolar olmuştur. Uyguladığınız neoliberal politikalar, Türk Milletini bankalara faiz ödeyen köleler haline dönüştürdü.
Kredi kartına taksitten kurtulmanın yolu hükümetinizin elinde; emekliye, memura, işçiye insanca yaşayabilecekleri geliri verin. Çiftçinin ve esnafın sırtından elde ettiğiniz vergileri yine onların refahını yükseltmek için kullanın. Hayat pahalılığını sonlandırın. O zaman bir kez daha "şok" olursunuz. Bakın, hiçbir Türk insanı kredi kartına taksit yaptırıyor mu?
Ayrıca bugün şikayet ettiğiniz kredi kartına taksit uygulaması 21 sene önce Türkiye'de bu kadar yaygın değildi. En azından çorap, ayakkabı, market alışverişlerinde insanlar nakit ödüyor veya taksitsiz alışveriş yapıyordu. Bugün, Türk insanının en temel ihtiyaçlarını bile taksitle satın alması açık bir yoksulluk göstergesidir.
Çözüm, gelir adaletinin sağlandığı Planlı Kalkınma modelidir.