Pendik’te şiddete uğrayan kadın öğretmene destek
Pendik Tevfik İleri İlkokulu’nda bir velinin sözlü saldırısına uğrayan ve fizikî şiddet teşebbüsüyle karşı karşıya kalan öğretmene Eğitim-Bir-Sen’den destek geldi

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube yönetimi, öğretmen Seda Yalçın’a yönelik sözlü şiddet ve fizikî şiddete teşebbüs içerikli olayla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı;
Pendik Tevfik İleri İlkokulu’nda görev yapan öğretmenimiz Seda Yalçın’a yönelik sözlü şiddet ve fizikî şiddete teşebbüs içerikli bir olay yaşanmıştır. Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube olarak; Şube Başkanımız Bilal Duran, şube başkan yardımcılarımız, Pendik ilçe başkanımız ve ilçe yönetimimizle birlikte kalabalık bir ekiple okulda öğretmenimizin yanında olduk; sürecin adlî ve idarî takibini başlatmak için gerekli adımları attık.
Teneffüs sırasında bir öğrencinin su birikintisine girip ıslanması üzerine, öğrencinin sağlığını gözeten iyi niyetli bir yaklaşımla veli okula davet edilmiştir. Okuldaki görüşmede veli, “çocuğun neden ıslandığına” ilişkin izahat talebini sözlü saldırıya dönüştürmüş; elini yumruk yapıp havaya kaldırarak fizikî şiddete teşebbüs etmiştir. Bu kabul edilemez tutum; yalnızca bir öğretmenin meslek onuruna değil, sınıfın güven iklimine ve okul düzenine yönelmiş bir tehdittir.
Hukukî Çerçeve
ve Beklentimiz
Öğretmenlik Mesleği Kanunu (Kanun No. 7528), eğitim çalışanlarına karşı TCK 86 (kasten yaralama), 106 (tehdit), 125 (hakaret), 265 (görevi yaptırmamak için direnme) suçlarında cezaların yarı oranında artırılmasını ve TCK 51’deki hapis cezasının ertelenmesinin uygulanmamasını öngörmektedir. Bu, öğretmene yönelen şiddetin “indirim” değil, tam tersine ağırlaştırılmış yaptırımla karşılanacağı anlamına gelir.
Aynı Kanunla CMK 100/3’e eklenen (k) bendi, öğretmenlere karşı görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işlenen “kasten yaralama” suçunu katalog suç kapsamına almış; bu durum tutuklama nedeninin var sayılması sonucunu doğurmuştur. (Bu düzenleme, resmî/özel öğretim kurumları ve ücreti karşılığı derse girenler dâhil öğretmenlere yönelen fiilleri kapsar.)
Bu açık hükümler karşısında beklentimiz; olayın adli makamlarca gecikmeksizin soruşturulması, okul yönetimince gerekli idarî tedbirlerin alınması ve caydırıcılığın sağlanmasıdır. Sendika olarak hukukî sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.
Şiddetin hiçbir türü—sözlü, psikolojik ya da fizikî—kabul edilemez. Öğretmen, okulun güven ve saygı düzeninin asli unsurudur. Okullarımızda saygılı iletişim, ölçülü itiraz ve hukuk zemininde çözüm esastır. Bir öğretmene yönelen tehdit, aslında bir sınıfın huzuruna ve bir ülkenin geleceğine yönelmiş demektir.