Şile’de dinamit kabusu!
Taşocaklarının kuşattığı Şile’nin köylerinde nefes alamayan bölge halkının, yaşanan heyelanlar nedeniyle yolları göçüyor.
Nüfus yoğunluğu, kentleşme ve ormanlık alanların imara açılması nedeniyle her geçen gün daha da betona boğulan İstanbul ayrıca taşocaklarının kuşatması altında. Her ay onlarca Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) başvurusu yapılırken kaçak şekilde işletilen taşocaklarının da ardı arkası kesilmiyor.
Birgün’den Gökay Başcan’ın haberine göre Son olarak Şile’de Teke Köy’de açılması planlanan taşocağı için yapılan ÇED toplantısına katılan yurttaşların tepkisi, kolluk kuvvetlerini harekete geçirdi. Yurttaşlar kaçak faaliyet sürdürdüğünü iddia ettiği ve uzun süredir kapattırmaya çalıştığı Üvezli Köyü’ndeki taşocağına mühür vuruldu.
İstanbul’un temiz hava ve su kaynağı olan Kuzey Ormanları'nı tahrip eden madencilik faaliyetleri devam ediyor. Geçen hafta HD Agrega Madencilik’in Şile’ye bağlı Teke Köy’de yapmak istediği ÇED toplantısı, yaşam savunucularının girişimiyle engellendi. Toplantıya bölge halkı, muharlar, Kuzey Ormanları Savunmasını’nın yanı sıra Şile Belediye Başkanı Özgür Karadayı da katıldı. Teke Köy’deki toplantıya komuşu Üvezli Köyü’nden de katılanlar oldu. Toplantının ardından Üvezli Köyü’ndeki kaçak faaliyet sürdürdüğü iddia edilen taşocağı bölgesine gidildi. 10 yılı aşkın süredir faaliyet yürüttüğü iddia edilen ve bölge halkının kaymakamlığa, belediyeye, CİMER’e defalarca başvuru yaptığı taşocağının mühürlendiği görüldü. Laçin Agrega İşletmeleri’ne ait taşocağının böylece faaliyetleri durdurulmuş oldu.
HEYELAN YOLU YUTTU
Üvezli Köyü’nden Mustafa Kopuz, uzun süredir yaptıkları başvuru ve şikâyetlerle taşocağını kapattırmaya çalıştıklarını belirtti. Kopuz, BirGün’e yaptığı açıklamada “Süreç içerisinde defalarca para cezası kesildi. Ama küçük miktarlar olduğu için firmayı etkilemedi” dedi.
Bölgedeki patlatmalardan kaynaklı heyelanlar yaşandığını, yol çöktüğünü ve köylülerin tehlike altında olduğunu belirten Kopuz şunları anlattı: “Bayramın üçüncü gününde yol çöktü, ailem ve ben saat farkıyla kurtuldu. Tepe göçtü, yolu yuttu resmen. Şu an hiçbir köylü bahçesine çıkıp bir çay dahi içemiyor, elbisesini dışarı asamıyor. 8 köyden taşımalı olarak gelen öğrenciler bizim köye okula geliyor. Servis arabaları toz toprak içerisinde, ilkokul toz içerisinde. Çocuklara, bölgede yaşayan köylülere o tozun verdiği zararı düşünebiliyor musunuz? Ağaç kalmadı zaten, bırakmadılar. Çevredeki kalanlar ise bembeyaz toz kaplı.”
Kuzey Ormanları Savunması’ndan Avukat Esmanur Çağlak ise bölgede son süreçte maden ocağı ve rüzgâr enerji santrallarının saldırılarının arttığına dikkat çekti. Çağlak, “Mühürlenen maden ocağının bulunduğu bölge kuzey ormanlarının Şile mevkiinde yer alıyor ve özellikle son iki seçim sonrasında şirketlerin İstanbul’un kuzey orman köylerine ciddi bir maden ocağı ve RES dalgası ile saldırdıklarını görüyoruz. Neredeyse her gün İstanbul’un bir kuzey köyüne ÇED halk bilgilendirme toplantısı yapılıyor son günlerde” dedi.
Bölgede 5 maden ocağının bulunduğunu belirten Çağlak şu ifadeleri kullanıldı: “Üvezli köyü ise maden şirketlerin yarattığı tahribatın varabileceği noktayı görebileceğimiz önemli bir örnek. Üvezli Köyü’nde mühürlenen maden ocağıyla beraber toplamda 5 adet maden ocağı bulunmakta. Bu da köyün yüzölçümünü ve ocakların yarattıkları tahribatı düşününce Üvezli Köyü sakinlerine yaşayacak ve nefes alacak alan bırakmamak anlamına geliyor. Melen su kanalının geçtiği bu köyde yapılan her dinamitle patlatılan kaya parçası su kanalı içinde ciddi tehdit yaratmakta çünkü artık maden ocağı kanalın yakınına kadar varmış durumda. Ocağın usulsüz gerçekleştirdiği işlemlerden kaynaklı geçtiğimiz bayram İliç’tekine benzer bir toprak kayması gerçekleşti ve gerçekleştiği nokta İETT otobüslerinin, okul servislerinin, hafriyat kamyonlarının geçiş yaptığı yer aslında. Üvezli Köyü’nün yan köylerinde de durum çok farklı değil maalesef. Yaratılan bu maden ocağı yağmasıyla kuzey ormanlarındaki orman bütünlüğü doğrudan parçalanarak, yaban hayatının var olamadığı orman niteliğini yitiren küçük ağaçlık alanlara dönüşüyor. Şimdilik Laçin Madencilik mühürlenmiş olsa da diğer maden ocaklarının da denetlenmesi ve kapatılması için köy halkı ile beraber mücadele etmeye devam edeceğiz.”