Faiz döviz sarmalı!

Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum. Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada velhasıl her  platformda anlı şanlı ekonomistlerimiz, politikacılarımız, iş dünyamız sivil toplum kuruluşlarımız, sendikalarımız; faizden bahsediyor, döviz kurundan bahsediyor, enflasyondan bahsediyor, kur politikasından bahsediyor ama üretmeden tüketen Türkiye’den nedense kimse bahsetmiyor.

Bütün bu anlatılanların altında yatan gerçek nedenin üretmeden tüketmek olduğunu her nedense kimse söylemiyor.

Hakkını yemeyelim genelleme yaptık ama istisnalar elbette var. İstisnaların kuralları bozamayacağından hareketle genellemeye gittik ama bahsedenleri tenzih eder kendilerinden özür dileriz.

Ama büyük çoğunluğun üretimin bir harfinden bile bahsetmemesi üzücü tabi.

Rakamlar yalan söylemez. İlk 5 ay, 1.4 trilyon liralık vergi toplanabilmiş. Bunun içinde üretimden alınan vergi 280 milyar li­rada kalmış. 850 milyar tüketimden 210 milyar ise kaynağında tevkif yoluyla maaşlardan olmak üzere 1.1 trilyon toplanmış.

Uzun lafa gerek yok. Bu tabloyu tersine çeviremediğiniz sürece, üretimden alınan dolaysız vergi, tüketimden alınan dolaylı vergiyi geçmediği sürece havanda su dövmeye devam edersiniz.

Üreten ekonomiye ulaşamadığımız sürece…

Vay efendim dolar niye yükseldi, euro niye rekor kırdı, faizleri düşürelim mi yükseltelim mi, enflasyon mu faizi doğurur, faiz mi enflasyonu yükseltir, tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar tartışıp dururuz. Hayırlı, uğurlu, kademli olsun deriz. Başka ne diyelim ki