Seçimlerin ardından

Çok güzel olması gerektiği gibi süt liman bir seçim günü geçirdik. Öncesinde bütün partili veya bağımsız belediye başkanları ne kadar sokakta kıran kırana mücadele verse de seçimler çok şükür öyle pek patırtılı gürültülü olmadı. Ve sonrasında şeyi fark ettiniz mi hiç kimse havaya ateş açmadı hiçbir canımız yitmedi. Aslında demek ki düzgün de türkülerle halaylarla, bayraklarla da sevinebiliyormuşuz.

Buraya kadar seçim zaferinden bahsettik. Peki bunca sene bunca seçim sonucunda AKP bu noktaya nasıl geldi? Ne yaptı nerde eksik yaptı veya neyi çözemedi? Bunlar tabi partinin mahrem meseleleri bizim bu konuları konuşma durumumuz tabi ki yok ama dışardan görünen ve en mantıklı deyimle ‘’Tencere hükümeti bitirir’’ . Bu söz konusu ekonomik göstergeler ve bitmeyen fiyat istikrarsızlıkları, borç içinde boğulan yığılan artık iyice sıklaşan intihar haberleri, açlığa terk edilmiş emekliler, hiçbir talebi karşılanmayan engelliler, deprem sırasında yaşanan tüm yanlış karar ve hamleler mevcut iktidarın elindeki belediyelerin bile kaybedilmesine zemin hazırladı.  Benim kalem diye övgüyle bahsettiği çok çeşitli yerler artık yok. Demek ki kaleler de bir gün yıkılmaya muktedirmiş. Muhalefet partisinin çok cesurca bir hamle yapıp birçok yerde mevcut belediye başkanını değiştirip yeni adaylarla sahne çıkması da takdire şayandı. Ve kadınlar kadınlarımız Kadın Belediye Başkanlarımız onların hepsi kendi bölgelerinde umarım birer Özlem Çerçioğlu olmayı başarıp bölgelerinden doğan güneşle 2028’i aydınlatacaklar.

Ayrıca bir kısım seçmen de Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişime uğrayıp Özgür Özel’in partiye hareket kattığı yönünde de birleşiyor. Ayrıca Özgür Özel’in seçim konusunda ‘’Her şeyin farkındayız oyları korumak için elimizden geleni yapacağız’’ minvalinde konuşması bir kısım seçmen de sempati yarattı.  Umarım bu seçimler ana muhalefet üzerinde bir rehavet değil de tam tersi bir ivme yaratır da işte o zaman çocuklarımız ‘’Güzel Günler görürler’’ ve bizler de söz verdiğimiz mirası bırakmış oluruz onlara.