https://playdotjs.com/

19 Kasım 2023 - Pazar

10 Kasım ve Atatürk

Karşılaştırmayı yaparken, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti hangi koşullarda ve nasıl kurulduğuna bakarım,

Yazar - Ramazan Şensoy
Okuma Süresi: 4 dk.
174 okunma
Ramazan Şensoy

Ramazan Şensoy

-
Google News

Yıl 1980 yılının Mayıs ayında Yugoslavya devlet başkanı Mareşal Tito öldüğünde gazeteler, Tito öldü Yugoslavya dağılır başlıkları atınca, 18 yaşında bir genç olarak şaşırmıştım.  O zaman ki genel kültürüm Devlet başkanını ölümü ile devletin neden dağılacağını algılayamamıştı.  Ama Yugoslavya devleti kanlı iç çatışmalar ile 100 000 civarında insanı yitirerek dağıldı ve 7 ayrı devlet oluştu. Çünkü Tito; Atatürk’ün yaptıklarını yapmamışdı.

Zaman zaman emperyalistlerin böl parçala yönet politikalarını ülkemize uygumla denemelerini gözlemleyince,  Tito’nun Yugoslavya’sı ile Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini karşılaştırırım.

Karşılaştırmayı yaparken, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti hangi koşullarda ve nasıl kurulduğuna bakarım,

1914 yılında Osmanlı İmparatorluğu 3 Milyon asker ile girdiği 1.Dünya savaşından 1918 de

770 000 şehit, 1 Milyon yaralı ile ve yenik çıktı.  Savaş yıllarında hastalık ve yoksulluktan insanların neler yaşadığını pek bilmiyoruz.  Eğitimli insan sayısı yok denilecek, tarımsal üretim dahil üretim yok denilecek seviyede.

Sevr’in imzalanması ile bütün umutların bitti denildiği anda, ne olacak memleketin hali diyen insanlar Mustafa Kemal’in etrafında toplanarak tarihin akışını değiştiriyorlar.

Ne olacak memleketin hali diyenlerin içinde kimler var?

Hani 72.5 millet derler ya, her etnik kökenden, dinden ve mezhepden, her memleketten kanaat önderleri var. Örneğin Türk, Kürt, Tatar, Çerkez, Gürcü, Arnavut, Ermeni Rum, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Hanefi, Alevi, Caferi, Yezidi vb. İtirazı olanlar Çanakkale şehitliklerindeki mezar taşlarını okuyabilirler.

Adına Kuvvacı Milliyeci denilen bu insanlar önce 7 500, sonrasında 35 000 kişi olup arkasından

200 000 kişilik düzenli orduya dönüşerek, işgalcileri geldikleri yere gönderiyorlar. Emperyalistler için kötü mazlum milletler için iyi örnek oluyorlar.

Bu kadar farklılıkları olan insanları bir araya getirip, aynı idealin etrafında toplamak ve aynı amaca koşmak, bu farklı kültürlerden insanlardan, millet yaratmak, sonsuza kadar yaşayacak Türkiye Cumhuriyetini kurmak sonrasında ülkeyi; bilim, sanayi ve tarımsal üretim yapabilir duruma getirmek Japon mucizesinden bile yüksek sayılacak bir başarı.

Atam; kurduğun devlet,  senin ölümünün üzerinden 85 yıl geçmesine, tüm kötü amaçlı çalışmalara rağmen, ufak tefek sıkıntıları olsa da dimdik ayakta. O sıkıntıların bir bölümünün sorumlusu da sanırım Antalya’lı Öğretmen hanımın, Cumhuriyetin 100. kutlama töreninde söylediği gibi üzerimize düşenleri yeterince yerine getirmediğimiz, yeterince çalışıp, üretmediğimiz için bizleriz.

Devrim ve ilkelerini tekrar inceleyip, Büyük Nutkunu ve Bursa Nutkunu okuyup, kendimize çeki düzen verir, bizden istediklerini yaşama geçirmek için üzerimize düşeni yaparsak, örneğin oy atmaya gitmek için nazlanmaz isek, çok çalışarak, işimizi mesleğimizi iyi yaparsak, kurduğun Cumhuriyet sonsuza kadar yaşayacak.

 Atam peki sen kimsin bu işleri nasıl başardın.

Aile büyüklerin Söke’den Selanik’e göçen, Selanik doğumlu,  gümrük memuru baba ve ev hanımı annenin çocuğusun, 57 yıllık ömründe; yaklaşık 4000 kitap okumayı, 9 kitap yazmayı,  10 savaşa katılmayı,  kurduğun Türkiye Cumhuriyetine 25 yıl kurucu Cumhur Başkanlığı yapmayı, çok sayıda devrimi yaşama geçirmeyi, ülkenden kültürel devrim gerçekleştirmeyi, toplu iğne üretemeyen ülkeyi uçak üretip, Finlandiya’ya satacak durma getiren kadroların önderisin.

Bizim için, Bilime inanalar, yurttaş olmak isteyenler, özgür olmak isteyenler için mazlum uluslar için kıymetlisin.
Kadroların ile birlikte, bizim için yaptıkların nedeni ile sana minnettarız ve hep minnettar olacağız

Atam; seni 10 Kasımda saygı ve minnet ile anar iken Nutkunu ve Bursa Nutkunu tekrar okuyup Devrimlerini ve ilkelerini korumak için ne yapabiliriz diye kendimi sorgulayacağıma söz veriyorum.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.