İLK ÖĞRETMEN

Hepinizin bildiği Eylül’ün 2.pazartesi Okullar açılıyor. 1. Sınıf öğrenciler için mesai bir hafta önce uyum eğitimi altında 2 Eylül de başlıyor.  Çocukları 60 ile 72 aylık olan olan anne ve babalar hatta dede ve nineler 4-5 aydır okul ve öğretmen arayışında. Herkes çocuğunun iyi eğitim almasını arzu eder, o nedenle herkes için bu süreç zorlu geçti. 

Anne babaların seçenekleri;

1. Etüt, hafta da 4-5 saat İngilizce dersi verilen spor ve diğer sosyal etkinlikleri olan proje okulu denilen devlet okulu,
2. Standart eğitim veren Mahalle okulları
3. Sağladığı eğitim etkinliklerine göre fiyatları değişen özel okullar.

Asgari ücretin 17 000 TL olduğu ülkemiz de Proje okullarına bağışlar 30 000 ile 100 000 TL arasında değişir iken, özel okul ücretleri 400 000 ile 800 000 TL arasında değişmekte.

Ülkemizde aktif maaşlı çalışan (istihdam edilenlerin) 32 600 000 kişinin büyük çoğunluğu asgari ücret veya asgari ücretin biraz üzerinde aylık 17 000 ile 25 000 TL arasında yıllık toplamda

200 000 ile 300 000 arasında kazandığını düşünürsek maaşlı çalışanların mahalledeki devlet okulları dışında seçeneği yok.

Ben emekli öğretmen biraz bu işlere kafa yoran birisi olarak, çocukların temel eğitimi için özel veya devlet okulunun olması, okulun hangi semtte ya da köyde olduğu önemli olmadığına inanırım.

Çocuğun kişiliğinin oluşmasını, bütün eğitim ve yaşam başarısını yönlendirecek olan öğretmenin sınıf içerisinde ayrımcı olmaması, tüm çocukları dinleyen anlamaya çalışan onların kendilerini ifade etmelerini teşvik eden, yeri geldiğinde zıpırlık yapmasını hoş gören çocukları seven idealist öğretmenlere denk gelmesi olduğuna inanırım.

     Her ne kadar patavatsız yöneticiler tarafından motivasyonları  bozulsa da Kemal Tahir’in  Bozkırdaki Çekirdek te, Cengiz Aymotov’un İlk Öğretmen’de , Neşat Nuri Gültekin’in Çalıkuşu’nda anlattığı kadar olmasa da ülkemizde, İsmail Hakkı Tonguç, Mustafa Necati’nin yolundan giden idealist öğretmenlerimizin çok olduğuna inanıyorum,

Yerel yönetimleri; okulların temizliği, temizlik malzemesi, ufak tadilatlar, ulaşım desteği ve  sosyal etkinliklerde kolaylaştırıcı olmak gibi hizmetler ile idealist öğretmenlerin işini kolaylaştırması mahalle  okullarımızdaki eğitimin kalitesini yükseltecektir.

Bir torun anısı ile bağlayacağım.  Mart ayı içinde torunu ana okulundan 30 dakika önce alıp evlerinin yakınındaki parka gittik. Parka gidene kadar neden beni okuldan erken aldınız diye bize yaptığı sitem sonrasında, parkta yaptığı sitem ve olumsuz tavırlar hatta 5 kg taşı eve kadar taşıtması dede olarak beni yordu. Ancak yorgunluğuma torundan yediğim fırçaya rağmen anaokulundaki öğretmen ve çalışanlara gıpta ettim, saygı duydum. Çocuğa okulu bu kadar sevdirmeyi nasıl başardılar. Çocuklar okulda mesainin bitmesini istemiyorlar. Uzun bayram tatillerinde okulu açılmasını istiyorlar. Takdire değer başarı onları kutluyorum.

 Bu olaydan sonra çocuğu okula başlayacaklara temennim  neredeki okul olursa olsa olsun, keşke okul tatil olmasaydı diyecek kadar kendini ve okulu sevdirecek idealist öğretmenlere  ve idarecilere denk gelmeleri.

Ramazan ŞENSOY

21/08/2024

Yakakent